Merkür ileri Harekette

Güneş'e en yakın gezegen, sık sık geri gitmesi ile meşhur Merkür.

Geri gittiği dönemlerde Merkür'ün gölgesi ön plana çıkar, alınan ve verilen bilgilerde net olmayan bazı şeyler mevcut olabilir. Bu durumu tetikleyen bir dedikodu mekanizması da mevcuttur. Hilekarlık daha çok görülür, yalancılıkta öyle.

Olumlu yanı çoktur. Karar alma, öğrenme, algılama gibi bilişsel süreçleri yönetir.

Gezegenler aslında biz Astrologlar için aktif, ilk etapta ele alınacak göstergelerdir. Ancak, bir burç takım yıldızı ise sabittir. Gezegen, burçtan geçerken onun özelliklerini açığa çıkaran dinamiktir. Merkür, yönettiği burçta Başak'ta geri hareketine başladı ve artık ileri doğru gidiyor. O zaman içimize döndüğümüz, gölgemizle yüzleştiğimiz oranda şimdi artık ileri doğru gitmek için algılarımızı açmaya niyet edelim.

Her şey bizi ilerletmek için tasarlanmış, şükürler olsun.

Astroloji Bir Çeşit Fal Mıdır?

Değildir değerli arkadaşlar.
Astroloji dualite temelinde yükselir. Yani beyazın içindeki siyahı görür. Tam tersi siyahın içindeki beyaza da dikkat çeker.
Olumlu ve olumsuz özellikleri olan burçlar, evler, gezegenler ise astrolojinin temel yapı taşlarıdır.

Tek bir konu vardır. İrade, niyet, değişme gücü yani ÖZGÜR İRADE.

Bu yüzden, sorularımız kahve, iskambil  fallarındaki gibi sözde net cevaplar bulmaz.

Biz, olasılıkları hesaplayarak karşımızdaki kişiye bunları aktarırız. Hayatınızın aşkını, kadersel eşinizi, bu işin size uygun olup olmadığını, yaşamda gitmeniz gereken yolu söyleriz de...3 Vakte kadar evleniyorsunuz demeyiz...Harita evliliğe uygundur, özgür iradeniz ile o kişi ile evliliğin kapısından dönersiniz. Haritada evlilik ve yakın bir evlilik tarihi görünür ancak o kişi ile evlenirsin diye net bilgi verilmez, verilmemeli. Bunu bizim Atasözlerimiz bile vurgular: ' Gelin ata binmiş, ya kısmet demiş'' sözünü anımsayın.

Gökyüzü, size önceden yazılan ve taşları ile cennetin ya da cehennemin yollarını döşeyen bir kaderi değil, daha ahlaklı, yardım sever, sevgi dolu ve erdemli olmanın kapılarını aralar.

 Ortalık öfke kontrolsüzlüğünden dolmuş, taşmıştır. Ortalık Doğa Ana'yı hırpaladığımız için Doğal Afet konusunda bizleri tedirgin etmektedir. Ortalık 9 aylık bir kız çocuğuna nefsi kabaran ve dizimizden, kaşımızdan, kulağımızdaki küpe deliğinden tahrik olan kontrolsüz güçlere teslim olma ve olmama savaşındadır. Ortalık anne gözyaşlarından dolayı lanet olası bir çile deryasındadır.

İşte Astrolojinin ilmi ile size aralanan erdemli olma yolunda toplumsal olarak bütünün hayrı için mi çalışacaksınız yoksa mahalle yanarken ayna karşısında olacaksınız?

Özelden sorulan her türlü aşklı, meşkli soruya cevap vermemeyi seçtik. Israrla cevap soran  tüm takipçilerimize, falcı bacı sitelerini öneririz.

Sonbahar Ekinoksu

Güneşin Terazi Burcu'na geçtiği dönemlere denk gelen 22 Eylül Günü Sonbahar Ekinoksu olarak anılır.

Teknik bir bilgi verecek olursak ; Güneş ışınlarının Ekvator'a dik vurması sonucunda aydınlanma çemberinin kutuplardan geçtiği an olarak tanımlamış wikipedia. Aydınlanma çemberi denilen şey, Güneş'in Dünya ile olan konumu gereği bir yanımızı gece bir yanımızı gündüz olarak ayırdığı eksendir.

Yılda iki kez Sonbahar ve İlkbahar'da Ekinoks olur. Güneş Terazi ve Koç Burçlarında iken olur genellikle.

Göksel olarak gece ve gündüz eşitliği, hayatımızın her alanında bir denge arayışını ve buluşunu sunabilir bizlere. Arayan bulur. Bulmak için aramak gerekir bir diğer deyişle. Niyetimizi doğru kurup, adımımızı doğru attığımız zaman yani doğru tohumu attığımızda hasadımızda doğru bitki olacaktır.

Sizler için 26 Eylül 'ü açıklayan bir yazı daha kaleme alacağız. Ancak bu gecenin enerjilerinden faydalanmak açısından şimdi niyetimizi kurabiliriz. Denge, eşitlik, adalet...

Herkese her zaman lazım olan, hepimiz için olsun.

Saygılarımızla.

16 Eylül Ay Tutulması

Kim bilir size ne kadar uzun gelen bir süreden beri bekliyorsunuz...Kiminiz beyaz atlı prensi, kiminiz tatili, kiminiz maaş zammını, kiminiz o evi bazılarınız o ayakkabıyı almayı... Bir kısmınız lafı gediğine oturtmayı,  bir başka kısmınız ise suratına o lafı tokat gibi söyleyip sırtını dönüp gitmeyi...

Bazen omuzbaşınızdaki şeytan ve melek fısıldaşıp beyninizi kemiriyor, o intikam senaryolarına siz bile inanamıyorsunuz ve bir yandan da şefkatli bir anne eli gibi en çok kırıldığınızı sarıp sarmalıyorsunuz hayalinizde... Yalnız değilsiniz... Duygu salınımları bir o yana bir bu yana giden binlerce kişi ile birliktesiniz... 

Büyük bir girdap içinde yukarıya, ileriye doğru gitmekte iken aşağıdan ayaklarınıza dolanan o büyük, eski, acıtı ama alışılmışın çekiştirmesi ile zaman zaman kendinizden geçmektesiniz. 

Hepsi üst üste yaşadığımız ve tek amacı aşağıdan ayaklarınıza dolanan o alışılmışı kesip atmak ve sizi ilerletmek olan bir zaman ve enerji. Bu dolunay ile birlikte diyor ki; sen kendinin şifacı olacaksın. Başkasından bekleme, ne biliyorsan hemen uygula. 

Bu yazımızda yükselen koçlar, akrepler, yengeçler, yaylar yok... Bu yazımızda içinde en derinde kanayan yaraya bakmaya cesaret edenler var. Edemeyenler de yok. Bu yaraya bakmakla kalmayıp, gururunu, huzurunu bozarak yeni davranış modelleri geliştirmeye niyet edenler var. 

Bol meditasyonlu, az konuşmalı, sıfır öfkeli, çok empatik bir dolunay diliyoruz.