Merhaba Değerli Takipçilerimiz, Danışanlarımız, Öğrencilerimiz
Ağustos ayında dört bir yandan üzerimize yağan sevgi ve korku enerjileri ile harmanlandık. Bir yanda aman dikkat uyarıları ile adeta parmak uçlarımızda bizleri dolaştıran haberler, yazılar, konuşmalar, tweetlerle kanımız çekilirken, diğer yanda başaracağımıza dair yüreklendirildik, mutluluk ve neşe içinde dansa davet edildik.
Astroloji dualiteyi temel alır. Dualite, Evrensel Yasalardan biridir. Beyazın içindeki siyahı, karanlığın içindeki ışığı gösterir. Külli iradeyi gösterirken cüzi iradenin önemi ve kapsamlarına dikkat çeker. Son yılların en sık duyulan kuantum fiziği gibi. Bu yüzden evrenseldir, bu yüzden binlerce gözleme ve istatistiğe dayalı kadim bir ilimdir. Belki de tam bu yüzden bilim değildir.
Bu yazımızda bir süredir en özlü hali ile bilgilendirme yaptığımız Ay Düğümleri, Ay Tutulması gibi konuları Kova Dolunayı ile taçlandırmayı hedefliyoruz. Hedeflerken de üst paragraftaki açıklamaları tüm Astroloji severlere yapmayı gerekli bulduk. Astroloji nedir ve neden bu işin uzmanları uyarı yapar konularının çerçevesi net çizilmediği zaman, sevenlerinin kafasında bol dalgalı bir denizde yüzüyor gibi etki yapıyor. Biz, bunun yerine o dalgaların üzerinde sörf yapmayı hedefledik. İşin sorumluluğunun büyük olduğunun farkındayız. Farkında olduğumuz bir diğer konu ise, sevgi enerjisinin hep birlikte büyüyeceğine inancımız. Özetle sevgili dostlar, bu sayfayı takip eden, bizden eğitim ve danışmanlık alan arkadaşlarının en sevgi dolusu kadar ışığımız büyür. En korku dolusu kadar ışığımız zayıflar. En zayıf halka kadar sağlamız.
Bu yüzden, yorumlarımızı yazarken her zaman olduğu gibi bu zamanda da biz, potansiyelin ışık tarafına doğru rotamızı belirliyoruz. Ancak, yoldaki zorlu dönemeçler, virajlar, taşlar, çakılları da yok saymadan. Bildiğimiz, inandığımız yol bunlarla yoldur, biz bu yolu aşacak güce sahibiz. Dolayısı ile tutulma yazımız bir rehber ise, bu rehber umut dolu ama gerçekçi olacaktır.
Ay Tutulması genel olarak sonlandırıcı etkiye sahiptir. Gökyüzünde uzun süredir geri ( yavaş ) harekette olan Satürn ile Mars'ın Antares sabit yıldızında kavuşması her birimizin haritası ve bilinç düzeyi oranında, açığa çıkan olaylarda ne kadar değişime açık olduğumuzu nihai ve kadersel olaylarla sonlandıracaktır. Vazgeçemediğimiz bir şey kaldı mı? Sıkı sıkıya sarıldığımız eski enerjiye ait bir allışkanlık? Hala marketten poşetleri tomarla alıp çılgınca tüketiyor muyuz? Yoksa Dünya Ana'ya saygı duymayı öğrendik mi? Bez torba ile çıkıyor muyuz alış verişe? Bir dostun kutlamasına ağaç dikerek ortak olduk mu? Sıcağın en kavurucu zamanlarında sokağa bir kap su bıraktık mı? Bu ve bunun gibi topluma, çevreye, canlıya saygıya doğru atılan adımlar ödüllendirilecek.Sosyal çevremizdeki günü kurtaran sohbet ve paylaşımları değil, o çevreyi nasıl dönüştürdüğümüz ve bu konudaki çabamız parayla satın alınamayacak kadar kıymetli olacak hayatımıza değen ilahi elin planında.
Yapmayanlar, bilmeyenler, duymayanlar, görmeyenler, araştırmayanlar 'geldik gidiyoruz' diyerek bu sahnedeki rolünün hakkını vermeyen, oyuna katılmayanlar...O Antaresteki kavuşum işte size tüm bunları öğretecek. Bunu bir eleştiri olarak okumayın, neticede her bilgi açığa çıkarken insana bir acı veriyor. Keşke hepimiz okuyarak öğrenebilsek acı ile deneyimleme yerine.
Dünya aynı Dünya, Ay aynı Ay, tutulma aynı tutulma... Ayşe'de haritasının tüm olumsuz yanlarına rağmen güzel, Ali'de tüm olumlu açıya rağmen acı verici olma nedeninin başında yukardaki saydıklarımız gelir.
Biz değişiriz, arkadaş çevremiz değişir. Sonra bir bakarsın kaderimiz değişir. Bir şeyin değişmesi her şeyin değişmesine dönüşür, bu dönüşüm ışığın ve sevginin kapısını araladıkça ve değişime izin verdikçe devam eder. Tohum filizlenirken, önce kabuğunu atar çünkü.
Ay tutulurken, bir süre yaşanılan karanlık, tohumun çimlenme evresinde ihtiyacı olan ışıksız ortama benzer. Bu dolunayda dileriz ki hepimizin kalbinde, Ay'ın temsil ettiği şefkatin ve merhametin tohumu filizlensin.
Saygılarımızla
Yıldızlarla Şifa Ekibi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder