Değerli Dostlar, Takipçiler, Öğrenciler, Danışanlar, Sırdaşlar,
Baş döndürücü günlerden geçiyoruz.
Hepimiz için, sap ile samanı ayırmak zamanı. Ayıran bile emin değil , doğru yapıp yapmadığından.
Zira iletişim kanalları bizi son derece hızlı ve son derece değişken haberlerle adeta şoktan şoka sokuyor. Hiç olmayacak dediğimiz sözleri, kişileri hiç ummadığımız kişilerin ağzından duyuyoruz.
Gördüklerimize gözlerimizi ovalayıp yeniden ve yeniden bakıyoruz.
Enerjiler Değişiyor Mu?
Önce, tek taraflı aşk gibi tek taraflı yollar tutuldu.
Siz ne düşünüyorsunuz?
Yasaklı bölgede on binler miting yapıyor.
İki farklı parti, bir arada burada destek veriyorlar birbirlerine.
Tozlu tablolar cilalanarak, olması gereken yere asılıveriliyor.
Kaçar diye ölümcül hastayı serbest bırakmayan hakim kaçtı...Darbeci olduğu gerekçesi ile asker tutuklayan hakim, darbeden tutuklandı...İlahi adaletin bu kadar hızlı vücut bulduğuna tanıklık ediyoruz.
Can Alıcı Soru
Bu değişimlerde benim payım var mı?
Bu satırları okuyan sizler.. Kalbini gelişmeye adayanlar, hayatın kutsal şifresini çözmeye çalışanlar, geleceğe ışık olmak için karanlığa küfretmeyip mum yakanlar, özel bir iplikten dokunanlar...Sizin bu gelişimde payınız var mı sizce? İşte, bizler için en önemli şey şudur. Bizlerin titreşimi arttırkça her şeye etki eden bir kelebek etkisine inanırız.
O yüzden, şu patlayacak, şu uçacak, şurada felaket var, burada durum çok vahim türünden açıklamaları ne burada, ne Facebook, Tweeter ve Instagram hesaplarımızda bulamazsınız.
Sizce bu potansiyelleri görmediğimizden mi? Değil elbette. Astroloji ilmine gönlünü ve yıllarını vermiş ekibimiz haritaları ve transitleri deyim yerinde ise 'gözü kapalı' bile okumaktadır.
Ancak, şifa ve enerji çalışmalarına titizlikle yönelmemizin altında çok önemli bir nokta yatar. Biz, sözün bir sihir taşıdığını biliriz. Bu sihir, her yazdığımızın, derslerimizde her söylediğimizin içindedir. Bunu bilir, bu sorumlulukla hareket ederiz.
Biliriz ki, tüm takipçilerimize, tüm danışanlarımıza ve tüm öğrencilerimize borcumuz var. Bir sözümüz, bir kişiyi bile karamsarlığa sürüklerse orada enerji tıkanır. Bir sözümüz, bir kişiyi bile 'ben ne yapabilirim?' diye sorduyorsa orada hayat amacımıza ulaşmış oluyoruz. Evet, klasik ilme göre görüntü vardır gökte. Ancak, titreşimimiz arttıkça biz de bu etkiyi olumluya -ya da en az zarara- çeviremez miyiz?
100 Maymun hikayesini hepimiz biliriz. Belki de oradaki gibi, patatesi kumlu değil, su ile yıkayarak yemeyi seçen biziz, sizsiniz...Bu karanlık tabloyu, niyet ve dileklerimizi birleştirip ışıkla kuşatıp, içinden çıkmayı birlikte başarabiliriz.
Saygılarımızla
Yıldızlarla Şifa Ekibi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder